Genellikle kişinin psikolojik yaşantısı ve yapısı nedeniyle ortaya çıkan cinsel isteksizlik, bazen de kişinin fizyolojik sorunları nedeniyle de ortaya çıkabilir. Örneğin sağlık sorunları, kanser gibi ciddi rahatsızlıklar, rahmin alınmasını gerektiren problemler cinsel isteğin azalmasına neden olabileceği gibi bilgisizlik, eşinden şiddet görmek veya eşin duygusal olmayan yaklaşımı gibi dış uyaranlarda etkili olabilmektedir. Yanlış dini inanışlar, anlayışsız bir eşe sahip olma, çocukluğunda cinsel istismara uğrama veya tecavüz gibi travmalar ve yorgunluk da isteksizlik ortaya çıkarabilmektedir.
HORMONLAR
Kadın, erkek, evli ya da bekâr olsun seksin hayatın önemli bir parçası olduğu gerçeğinin bilinmesi gerekir. Sekse hayatınızda yeteri kadar zaman ayırarak ve bilgilerinizi artırarak bu alanda güzel ve hoş şeyler yaşanabilir. Cinselliği içeren yayınları, kitap, video, internet, parfümler gibi pek çok şeyi hayatınızda yer ayırmalısınız. İsteksizlik ergenlik döneminde bilgisizlikten menopoz döneminde hormonlardan kaynaklanabilir. Böyle bir durumla karşılaşan kadının hormon tedavisi yanında psikolojik destek alması gereklidir.
NEDENLER
Eşler arasında gerginlikler, tartışmalar, yaşanan sorunların devam etmesi cinsel isteksizliği kronik hale sokabilmektedir. Yaşlılık döneminde kadına yetişkin çocuklarının cinselliği yakıştıramamaları ve eleştirmeleri cinsel isteksizliğe neden olabilir. Hem kadınlarda hem de erkeklerde yaşlılık döneminde de seksin doğal olarak devam ettiğini bilmeliyiz. Herhangi bir problem çıktığında, çözüm konusunda cesaretli olunmalıdır. Şeker, hipertansiyon ve koroner kalp hastalığı gibi kronik rahatsızlıkların düzenli diyet ve egzersizle kontrol altında tutulması, fazla kiloların verilmesi kişinin yaşam kalitesini ve genel sağlık durumu iyileştirir, cinsel isteği artırır.
KENDİ BEDENİNİ TANIMAK
Kendi bedenini tanımayan, kendini sevmeyen bir kişinin cinsellikten zevk alması veya cinsel olarak istekli olması mümkün değil. Cinsel isteksizliği olan kadının öncelikle kendi vücudunu ve cinsel organlarını tanımasına yönelik egzersizlerle cinselliğini keşfetmesi önemli. Bundan sonraki aşamaysa nelerden hoşlandığını veya hoşlanmadığını eşiyle paylaşarak cinsel yaşamlarında iyileşmeyi sağlamak. Tedavide çiftelere verilen dokunma egzersizleri de duygulanımı ve cinselliği artırır. Kişinin haftada üç kez cinselliği düşünmesi, fanteziler kurarak cinsel ilgisinin artması sağlanırken, partneriyle yaşadığı güzel deneyimleri hatırlaması, cinselliğini yaşama arzusu uyandırır. Seksin hayatın doğal bir parçası olduğunu ve yaşam boyu sürdüğünü unutmamak gerekir.
Alanur Özalp
Uzman Psikolog
E-mail: alanurozalp@hotmail.com
HABERİSTANBUL
