İSTANBUL'DAN HABERİNİZ OLSUN. OKUYUN, KEŞFEDİN İSTANBUL'U YAŞAYIN...

Kız Kulesi yenilenen yüzüyle ziyarete açıldı

yazar Haber Merkezi

İstanbul’un simge yapılarından restorasyonu tamamlanan Kız Kulesi, 11 Mayıs Perşembe akşamı yapılan ışık ve lazer şovuyla ziyarete açıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, restorasyonu tamamlanan tarihi yapılarla ilgili “İkonik yapıları restore ederken özellikle turizm bölgelerindeki işlevselliklerini değiştiriyoruz. Vatandaşın kullanımına açık hale getiriyoruz.” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul’un simge yapılarından Kız Kulesi’nin açılışında yaptığı konuşmada kulenin tarihinin M.Ö. 410 yılına kadar uzandığını belirterek; “Yaklaşık 2 bin 400 yıllık tarihi yapıdan bahsediyoruz. Çok eski bir yapı. Bu süreçte birçok kez yıkılıp, tekrar yapıldı. Cumhuriyet tarihindeki restorasyonları 1944 ve 1960’lı yıllarda yapılmıştı. Son olarak 1999-2000 döneminde gerçekleştirilmiş. Bugün de en son restorasyonu tamamlanmış oldu.” diye konuştu.

Kulenin geçmiş fotoğraflarına bakınca farklı Kız Kulesi formlarının görüldüğüne dikkat çeken Ersoy, şu bilgileri verdi: “1944’teki restorasyonu inceledik önce. Aslında yapının özgün kısmı, kule ve kale kısmı. Haricinde gördüğünüz bütün her şey sonradan yapılmış eklentiler. Birçok eklenti, aslına uygun olmayacak şekilde yapılmış. 1940’lı yılların gözde malzemesi olan ama günümüz restorasyon çalışmalarının yasaklı malzemesi olarak kabul edilen beton kullanılmış. Çünkü betonun içinde bulunan kimyasal malzeme ve tuzlar, özgün malzemenin zaman içinde yıpranmasına sebebiyet veriyor. Yine aynı şekilde statik hesapları da alt üst edilmiş oluyor. Beton ağırlık bindirildiği için statik yapısı bozuluyor. Bu tadilat çalışmaları sırasında yaptığımız en önemli konulardan bir tanesi, sonradan yapılmış gereksiz eklentilerin kaldırılması, bir diğeri de binanın özgün malzemesiyle tekrar restore edilmesidir. Hem restorasyon hem de rekonstrüksüyon çalışmaları sırasında binanın yıllar öncesindeki özgün malzemeleri kullanıldı.”

Kız Kulesi

MAYIS SONUNA KADAR ÜCRETSİZ GEZİLEBİLECEK…

Bakan Mehmet Nuri Ersoy, restorasyonun Prof. Dr. Feridun Çılı, Prof. Dr. Zeynep Ahunbay ve “Ağa Han Mimarlık Ödülü” sahibi Mimar Han Tümertekin’den oluşan Bilim Kurulu’nun rehberliğinde gerçekleştirildiğini, yapının sağlam şekilde gelecek kuşaklara aktarılması için depreme karşı güçlendirildiğini ve çevresindeki platformun da tamamen yenilendiğini söyledi. Ersoy, restorasyonun ardından İstanbulluların Kız Kulesi’nden İstanbul’u seyredebileceğini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı: “Bir anıt müze şeklinde olacak. Vatandaşlarımızın rahat seyredebilmesi için mayıs ayı sonuna kadar ücretsiz yaptık. Buraya ulaşım da ücretsiz olacak. 1 Haziran’dan itibaren de Müzekart geçerli olacak. Şimdiden hepimize hayırlı olmasını diliyorum.”

Doğu tarafında kapalı olan Fatih dönemi kapısı ortaya çıkarıldı…

Prof. Dr. Zeynep Ahunbay ise restorasyon sürecinde yapıyı daha iyi tanıma fırsatı bulduklarını belirterek; “Üstü kapalı olan avlu açıldı. Seğirdimlerde dolaşma, Tarihi Yarımada’yı izleme imkanı doğdu. Katlara daha iyi bir şekilde çıkılabiliyor. Üst seviyeden şehre rahatlıkla bakılabilecek. Restorasyonun amacı, var olan tarihi bilgileri pekiştirmek ve bilinmeyenleri açığa çıkarmaktı. Bu süreçte de böyle bir tarihi deneyim kazandık. Özellikle doğu tarafında kapalı olan Fatih dönemi kapısı ortaya çıkarıldı. Bu da bizim için bir kazanç oldu.” değerlendirmesinde bulundu.

YAPI HAFİFLETİLDİ…

Prof. Dr. Feridun Çılı da restorasyon çalışmalarıyla yapıya sonradan eklenmiş unsurların kaldırıldığını aktararak; “Kale kısmındaki çelik yapı, seyir kotu üzerindeki ağır betonarme yapı tamamen kaldırıldı. Yerine betonarmeye göre çok daha hafif bir yapı oluşturuldu, yapı hafifletildi. Yapılan hiçbir şey saklı gizli değil. Her şey açıkta, her şeyi göreceksiniz.” dedi. Mimar Han Han Tümertekin, yapının içinde bir yaya dolaşım alanı kurguladıklarına işaret ederek, yapının her kullanımında cephesinde farklı pencereler açıldığını ve merdivenleri de bu pencerelerin kullanımını engellemeden tasarladıklarını sözlerine ekledi.

Kız Kulesi

II. Mahmud dönemindeki orijinal haline kavuştu

Çalışmalar sırasında, zaman içerisinde kulenin geçirdiği onarımlarda kullanılan beton ve çimento içeriğindeki tuzlar ve diğer kimyasallar nedeniyle zarar gördüğü, taşıyıcı kolon ve kirişlerin birbirine bağlı olmadığı anlaşılmıştı. Yapının tarihi beden duvarları, paslanmaz çelikten görünmez gergilerle güçlendirildi ve kale bölümünün özgün duvarları ortaya çıkarıldı. Balkon döşeme karkası üzerinde ahşap taşıyıcılarla duvar ve kubbe aslına uygun olarak oluşturuldu. Duvarların ahşap kaplamaları tamamlandı ve dekoratif ögelerin imalatı yapıldı. Kubbe özgün malzemesi olan kurşun ile kaplanırken bakır alem ise konservasyon çalışmaları yapılarak altın varak ile kaplandı. Özgün aleme zarar vermeden, yanına yıldırımdan korunma amaçlı paratoner yapıldı. Yapılan çalışmalar sonucu ziyaretçilerin avluda bulunan ahşap seğirdim terasında da dolaşarak merdivenlerden kuleye çıkabileceği ve İstanbul’u diledikleri gibi izleyebilecekleri alanlar oluşturuldu. Tüm bu çalışmalar sonucunda bugüne kadar İstanbulluların İstanbul’dan izlediği Kız Kulesi, artık kuleden İstanbul’un izlendiği bir anıt müze olarak yoluna devam edecek.

DEPREME KARŞI TÜM ÖNLEMLER ALINDI

Öte yandan, restorasyon çalışmaları sonucu olası bir deprem veya zemin hareketinde yapının zarar görmemesi için ada etrafına çelik-beton bütünleşik kazıklar da yapıldı. Yapı çevresi betonarme destek kirişleri ve donatılı saha betonarme döşemesiyle ada etrafındaki ana kayaca ankre kazıklardan destek alarak güçlendirildi. Kız Kulesi’nin sağlam bir şekilde gelecek kuşaklara aktarılması için ada, ortalama 25 metre derinlikte 201 kazık ile çepeçevre tahkim edildi. Özellikle hakim dalganın yüksek olduğu kuzey, batı ve güney-batı yönünde palyeli tahkimat ile dalga etkilerine karşı korunaklı hale getirildi. Kule çevresindeki platform da tamamen yenilendi. Tüm bu çalışmalara ilave olarak, Kız Kulesi’ne giden temiz su hattı elden geçirildi, enerji hatlarının yenilenmesi yapıldı. Eski durumda pis su arıtma ünitesi ya da kanalizasyona erişim bulunmadığı için bununla ilgili yer altı biyolojik arıtma sistemi de yapıldı. Çevre düzenlemesi kapsamında ziyaretçilerin oturup dinlenebileceği, aynı zamanda dalgalara karşı set oluşturan ve aydınlatma cihazlarına sahip deniz ortamına dayanıklı prekast üniteler yerleştirildi.

İlgili Haberler