İSTANBUL'DAN HABERİNİZ OLSUN. OKUYUN, KEŞFEDİN İSTANBUL'U YAŞAYIN...

İzocam, enerji verimli bina ihtiyacını vurguluyor

yazar Kadir Toprakkaya

1985 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun aldığı kararla her yıl ekim ayının ilk pazartesi günü, Dünya Konut Günü olarak kutlanıyor. Daha iyi yerleşim alanlarına sahip olunmasına dikkat çekmek amacıyla belirlenen Dünya Konut Günü’nde İzocam, kentsel dönüşümün gerekliliğini ve ülkemiz için bir fırsat olduğunu vurguluyor.

Küresel ısınmanın büyük bir tehlike olduğu günümüzde enerji verimli binalar, hem dünyamızın korunması hem de ülke ekonomisi için oldukça önemli. İzocam Genel Müdürü Levent Gökçe, ısı kazanç ve kayıplarıyla beraber tesisatı da içine alacak şekilde binanın tümüne uygulanan doğru yalıtımın, hem hane hem de ülke ekonomisine azami fayda sağlayacağının altını çiziyor.

izocam genel müdürü levent gökçe

ENERJİ İHTİYACININ MİNİMUMA İNDİRİLMESİ, KRİTİK ÖNEME SAHİP…

Levent Gökçe, şu anda geçerli olan BEP Yönetmeliği’nin çok sıkı uygulanması ve izlenmesi gerektiğe vurgu yaparak, şu açıklamalarda bulundu: “Türkiye Cumhuriyeti, 1/CP.19 ve 1.CP/20 sayılı kararlar uyarınca, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (BMİDÇS) 2. maddesinde yer alan temel hedefini sağlamaya yönelik olarak beyan edilen ulusal katkısı (NDC) ve yürütülmesi öngörülen plan politikalar ve hazırlanmakta olan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’nın çıktıları da hem dünyamız için hem de ülke ekonomisi için enerji verimli bina ihtiyacını kanıtlar nitelikte.

YENİLİKÇİ SÜRDÜRÜLEBİLİR YAKLAŞIMLAR…

Özellikle NDC beyanında yeni yapılan konut ve hizmet binalarının Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği’ne uygun enerji etkin olarak inşa edilmesi gerekliliği, binalarda Enerji Kimlik Belgesi oluşturularak enerji tüketimlerinin yıllara bağlı olarak azaltılması zorunluluğu vurgulandı. NDC’de yer alan hedeflere ulaşılması için yeşil bina ve sıfıra yakın enerjili ev tasarımlarının yaygınlaştırılması ile enerji ihtiyacının minimuma indirilmesinin öneminin altı çizildi. İşte bunları gerçekleştirebilmek için yalıtım ve tasarımdan uygulamaya, yenilikçi sürdürülebilir yaklaşımlar devreye giriyor.

BEP, TÜRKİYE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR ADIM…

Sürdürülebilir bina yaklaşımının başında ise kalın yalıtım uygulamaları geliyor. Türkiye’de kullanılan malzeme kalınlığı ortalama 4–5 santimetre iken, aynı malzeme Avrupa ülkelerinde 20–30 santimetre ve üstü değişen kalınlıklarda uygulanıyor. Yalıtım kalınlıklarıyla ilgili henüz etkin bir denetim olmamasına rağmen, BEP (Binalarda Enerji Performansı) Yönetmeliği ile binalarda ve tesisatta yalıtımın önemi artmakta, uygulamalar yayılmakta ve yüksek kalınlıklar daha çok gündeme gelmektedir. BEP ile birlikte önümüzdeki 10 yılda mevcut binalarda da enerji verimliliği önlemleri ile yalıtım seviyelerinin artacağını, sektöre ve ülkemize büyük katkıları olacağını düşünüyoruz. BEP, ülkemiz için kuşkusuz son derece önemli bir adımdır. Ancak BEP’in tüm detaylarının ve denetim mekanizmalarının, tüm işlerliği devreye sokularak uygulanması büyük önem taşımaktadır. Bu yönetmelikte geliştirilmesi gereken hususların tekrar gözden geçirilerek bir an önce tamamlanması gerekmektedir.

YENİ BİNALAR, SIFIRA YAKIN ENERJİLİ BİNA OLACAK…

Kentsel dönüşüm, enerji verimliliği için büyük bir fırsat. Ülkemizin sağlıklı çevre ortamına kavuşması için kentsel dönüşüm doğru değerlendirilmeli. Kentsel dönüşümde yapılacak binaların enerji tüketimlerinin daha fazla sınırlandırılması; AB’nin 2020 hedefleri gibi Türkiye’nin de İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı ve Enerji Verimliliği Strateji Belgesi’ndeki hedeflerini destekleyecek, yenilikçi uygulamaların yaygınlaşmasını sağlayacaktır. Avrupa Parlamentosu tarafından yayımlanan Binalarda Enerji Performansı direktiflerine göre, 31 Aralık 2020 tarihinden itibaren bütün yeni binalar sıfıra yakın enerjili bina olacak. Kentsel dönüşüm uygulanırken, yakın gelecekteki bu hedefin de göz önünde bulundurulması gerekiyor.

MULTİ KONFOR BİNALAR İİLE AZAMİ ISIL KONFORU…

İzocam, sürdürülebilir bina çözümleri kapsamında yapılarda etkin olmayan, eski, konforsuz teknolojilerin yerine yüksek etkinlikte, yeni, konforlu teknoloji barındıran, enerji ihtiyacını ve kullanımını en aza indirgemek için Multi Konfor Binalar’a odaklanmış durumda. Sıfıra yakın enerjili ev kavramından türemiş ve biyo iklimsel tasarımı hedefleyen, sürdürülebilir, ekolojik, ekonomik ve sosyal etmenleri göz önünde bulunduran Multi Konfor Binalar, yüksek enerji tasarrufuyla birlikte azami ısıl konforu sunuyor. Kusursuz akustik ve görsel konfor, kaliteli iç ortam havası, yangın korunumu ve güvenliği sağlayan, hem iç mekânlarda hem de dış mekânlarda son derece esnek tasarım çözümleri barındırabilen Multi Konfor Binalar; en az yüzde 90 enerji tasarrufu hedefliyor. Bu binalar, Türkiye gibi enerjisinin dörtte üçünden fazlasını ithal etmekte olan ülkelerde dışa bağımlılığın azalmasında etkin rol oynuyor.”

İlgili Haberler