İstanbul’da turizmin gelişmesi için önerilerde bulunan ULİKAD Başkanı Ömer Niziplioğlu, şehrin yeterli tanıtımı yapılması halinde Roma ve Paris’i bile geride bırakabileceğini ifade etti. 13 milyon turist yerine 30-40 milyon turistin gelebileceğine dikkat çeken Niziplioğlu, “İstanbul turizmini geliştirmek için ev ödevimiz var” dedi.
“İSTANBUL 40 MİLYON TURİST AĞIRLAYABİLİR”
ULİKAD Başkanı Niziplioğlu, “İstanbul’un potansiyellerini iyi kullanırsak dünyada en çok turist çeken şehir olabiliriz. Öncelikle İstanbul’un tarihi bir şehir olduğunu unutmamalı ona göre yol hatırası çıkarmalıyız Roma’da, Vatikan’dan daha yüksek bina yapılmaması tarihe saygının en büyük göstergesidir. Şu an İstanbul’a 13 milyon misafir yerine 30-40 milyon turist çekebiliriz. Paris’te yaşanan sarı yeleklere rağmen sadece 2019’da 50 milyon turist ağırladı. Sahip olduğu tarihi mekân, kültür ve kutsal alanlar bakımından İstanbul açık ara birincidir.” şeklinde konuştu.

“İSTANBUL DAHA FAZLA ÇABAYI HAKEDİYOR”
Tahribatlara maruz kalmış insanlık tarihi ve büyük olayların geçtiği tarihi yarımadanın daha fazla ilgi ve çabayı hak ettiğini söyleyen Başkan Niziplioğlu , “İstanbul, senelik ağırladığı turist sayısı ile çok gerideyiz. İstanbul daha fazlasını hak etmiyor mu? İstanbul Havalimanı’nın dünyada eşi benzeri yok. Yüzlerce yeni yıldızlı oteli ve mükemmel sayılabilecek hizmet ve çalışanlara sahip bunlar düşünüldüğünde bu turist sayısına ulaşmamak için bir neden yok. Ayrıca ekstra 20 milyon turist ağırlayabilirsek bu bize senede milyarca dolar getirecektir.” ifadelerini kullandı. Niziplioğlu İstanbul’un değerinden bahsettikten sonra yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı:
-Eyüp, Balat, Galata, Beyoğlu turizmin merkezi olması için çalışılmalı eski binaların yenilenmesi için teşvik edilmelidir. Roma’daki Katolik dünyasının ruhani merkezi Vatikan’ın İtalya’ya ne kadar inanç turisti çektiğini hepimiz biliyoruz. Ortodoksların ruhani merkezi Fener Rum Patrikhanesi neden bu kadar inanç misafiri çekmiyor araştırılmalı ve daha çok misafir çekebilmesi için çalışmalı.

-Özellikle Vatan, Millet caddelerinin yapılmasıyla 182 tarihi bina yıkılmış ve bölgenin tarihi yapısı tamamen değişmiştir. En azından bu iki caddede süliet çalışması ve çevre düzenlemesi yapılmalı. 3 imparatorluğa başkentlik yapmış bu bölge hak ettiği yere getirilmelidir. Paris’teki Şanzelize Bulvarı gibi olmalı.
-Başta toprak altında kalmış başta antik hipodromun bir kısmı olmak üzere yer altında kalmış eşsiz tarihi eserler açığa çıkarılmalı bunun gibi özellikle tarihi yarım adada yer altında kalan birçok eser gün yüzüne çıkarılıp turizme kazandırmamız gerekir.
-İstanbul’da başta İslam dünyasının kutsal emanetleri olmak üzere ilk Hristiyanlığın, Bizans, Osmanlı ve bunun gibi birçok medeniyetin ve inanç eserleri yeterince sergilenemediğini düşünüyoruz. Paris’teki Louvre müzesi gibi içinde saatlerce gezilebilecek bir müze yapılmalı. Şu anda depolarda duran eserlerin ülkemize hiçbir katkısının olmadığını unutmamak gerekir. Bu müze için Zeytinburnu-Fatih Sahili uygun olacaktır.

-İstanbul’da birçoğu yıkılıp kaybolsa bile bilinen birçok tarihi heykel var bunları aslına uygun yerine orijinaline bağlı kalarak konması gerekir. Bu heykellerin önünde kim resim çektirmek istemez basit ama yapıldığında şehrimize çok değer ve gösteriş katacaktır.
-İstanbul Boğazı ve Haliç daha iyi kullanılmalı. Gezi tekneleri belli bir tarzda standart getirilmeli, donanımı, konforu, güvenliği denetilmeli. Bu güzelliği daha iyi sergilemeliyiz. Ayrıca boğazın daha çok tadını çıkarabilmek için daha çok kafe restoran yapılmalıdır.
-Avrupa’nın birçok turistlik şehrinde olan dönme dolap teleferikte şehrimize kazandırmalıyız bu gibi aktiviteler şehri neşeli hale getirmeye yardımcı olacaktır.
-Türkiye doğu ve batı arasında bir köprü görevi yapıyor. Bu iki kutup şu anda derin güven sorunu yaşarken bu iki kutbu birleştirmek ülkemize düşüyor. Avrupa, Asya ve Afrika’nın ihtiyaçları için büyük bir fuar ve kongre alanı yeri belirlenip yapılmalıdır. Sadece bunu yapabilirsek milyonlara iş insanı misafiri çekebiliriz.
-Avrupa’daki birçok şehir sayısız ünlüye sponsor olurken bizim tanıtımızın yeterli olup olmadığını sorgulamalıyız Yurtdışında bulunan dünyaca bilinen youtuber ve influncerlar dan ülkemizi tanıtması için paylaşım yapılması istenmelidir, sosyal medyanın gücü artık tartışılmaz olduğu bir gerçektir bunun için profesyonel destek alınıp bir bütçe kesinlikle ayrılması gerekir çünkü her şeyimiz varken yeterince tanıtıp duyuramıyoruz bu hepimizin görevi olmalı güzel ülkemizi güzelliklerini hepimiz paylaşmalıyız.


