İSTANBUL'DAN HABERİNİZ OLSUN. OKUYUN, KEŞFEDİN İSTANBUL'U YAŞAYIN...

Açık alanlarda sigara içmek yasaklandı!

yazar Haber Merkezi

İçişleri Bakanlığı, koronavirüs tedbirleri kapsamında 81 ile genelge gönderdi. Kamuya açık alanlarda sigara yasağı başladı! Haberİstanbul olarak henüz bir gün önce “koronavirüs ve sigara” sorununa “önlemlerde büyük çelişki” yorumu ile manşetimizde dikkat çekmiştik. Salgının adeta “krana” dönüşmeye başlaması ile birlikte atılan bu adım, bir anlamda da yeni kısıtlama ve yasakların da habercisi!

Son dakika gelişmesi ile birlikte İstanbul’da da yeni bir dönem başladı! Genelgede, İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulları tarafından alınması gereken yeni ek tedbirler şu şekilde belirtildi;

-Daha önce valiliklere gönderilen genelge ile meskenler hariç olmak üzere tüm alanlarda (kamuya açık alanlar, cadde, sokak, park, bahçe, piknik alanı, sahiller, toplu ulaşım araçları, işyerleri, fabrikalar vb.) herhangi istisna olmaksızın maske takma zorunluluğu getirilmişti. Ancak özellikle vatandaşların kalabalık şekilde bulunduğu/bulunabileceği cadde, sokak, park ve bahçeler gibi yerlerde sigara içtiğinden bahisle bazı kişilerin maskelerini çıkardıkları, aşağıya indirdikleri, doğru şekilde kullanmadıkları görüldü. Solunum yoluyla kolayca bulaşabilen Koronavirüs salgınının yayılımının önlenmesi için maske kullanımında sürekliliğin sağlanması son derece önem taşıyor.

İstanbul’da, tüm Türkiye ile birlikte meydanlarda ve belirtilen cadde ile sokaklarda, kamuya açık alanlarda sigara içmek yasaklandı…

Bu nedenle maskenin doğru ve sürekli şekilde kullanımını temin amacıyla 12 Kasım 2020 tarihinden itibaren tüm illerde vatandaşlarımızın yoğun olarak bulunduğu/bulanabileceği cadde ve sokaklar (özellikle trafiğe kapalı olanlar), ihtiyaç duyulan meydanlar ve toplu taşıma araç durakları gibi alanlarda/bölgelerde sigara içme yasağı getirilecek.

-Yine daha önce illere gönderilen genelge ile 65 yaş ve üzeri vatandaşların sokağa çıkmalarına yönelik uygulamanın il bazlı yapılacak analizlere (hasta ve temaslı kişi sayısı, ağır hasta, yatan hasta sayıları ve 65 yaş ve üzeri hastaların bu kategorilerdeki oranı vb.) göre İl Hıfzıssıhha Kurullarınca belirlenmesi gerekiyordu. Bu doğrultuda Valilerce; koronavirüs salgınının illerindeki seyri anlık olarak takip edilerek, hasta ve temaslı kişi, ağır hasta, entübe, vefat sayıları ile 65 yaş ve üzeri hastaların bu kategorilerdeki oranında yaşanan artış trendlerine göre 65 yaş ve üzeri vatandaşların gün içerisinde saat 10:00­-16:00 arasında sokağa çıkabilmelerine, bu saatler dışında sokağa çıkmamalarına dair kısıtlamaya gidilmesi yönünde karar alınacak.

Son dönem gelişmelerine bağlı olarak alınan/alınacak kararlar belirli aralıklarla gözden geçirilerek, belirtilen kriterlerde iyileşme sağlanması durumunda ise kısıtlama aynı usulle kaldırılacak.”

HABERİSTANBUL, BİR GÜN ÖNCE YORUM HABERİNDE SİGARA SORUNUNA BAKIN HANGİ CÜMLELER İLE DİKKAT ÇEKMİŞTİ!

Haberİstanbul olarak soruyoruz; “bir yandan insanlar topluluk ve kalabalık oluşturmasın diye park ve bahçelerde banklar yerinden sökülürken diğer yandan onlarca, yüzlerce kişi kahvehane ve kafeterya gibi kapalı alanlarda nasıl oluyor da bir arada oturabiliyor? Sokakta maske takmamak kesinlikle cezaya tabi iken nasıl oluyor da sigara içmek hala serbest olabiliyor, yoksa sigara içerken maske muafiyeti mi var?” 65 yaş üstüne getirilen sokağa çıkma yasakları şüphesiz yaşlılarımızı koruyor ancak koronavirüsün artık, tüm yaş grupları için ciddi risk olduğunun tam olarak farkında mıyız?

Bu ve bunun gibi sayısız çelişki, İstanbul’u bir anlamda adeta Vuhan haline dönüştürmeye başladı. Türkiye genelinde vakaların yaklaşık yüzde 40’ının İstanbul’da olduğu açıklandı.

ÖNLEM ALAN VATANDAŞLARIN SUÇU NE?

Bir yanda maskesini takarak son derece titiz davranan, evinde yaşlısı hastası, bakmakla yükümlü oldukları çocukları ve aileleri, sevdiği komşuları ve akrabaları bulunan milyonlar; diğer yanda ise maskesiz gezmeye devam eden, sigarasını metrelerce uzaktaki insanların gözüne burnuna sokarcasına tüttüren, hatta “gözümle görmediğim şeye inanmam” diyecek kadar psikolojik yardıma ihtiyacı olduğu açık açık görülen milyonlar!

Peki nasıl olacak, bu işin içinden nasıl çıkacağız?

MASKESİZ GEZEBİLSİNLER DİYE Mİ HER 10 SAĞLIK ÇALIŞANINDAN 1’İ KORONAVİRÜSE YAKALANDI?

Ne yazık ki tablo çok vahim! Toplum Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. M. Necmi İlhan’a göre Türkiye’de her 10 sağlık çalışanından 1’i ne yazık ki koronavirüse yakalandı, 40 binden fazla sağlık çalışanı enfekte olarak ölümle burun buruna geldi. 14 Ekim 2020 tarihine kadar Türkiye’de koronavirüsten hayatını kaybeden sağlık çalışanı 107’ye yükselmişti. Bu rakam, içerisinde bulunduğumuz Kasım ayında daha da artıyor. Hastalığın yayılmasını önleyen doktorlarımız ve sağlık çalışanlarımız, bir bir hayatını kaybediyor, kale çöküyor! Diğer yandan Türkiye genelinde 100.000’in üzerinde vatandaşımızın henüz bir yıl dolmadan hayatını kaybetmiş olması, korkunç tabloyu gözler önüne seriyor.

Böylesi bir ortamda nasıl olabiliyor da maskesiz, tedbirsiz, sigara dumanını tüttüre tüttüre cadde ve sokaklarda dolaşılabiliyor?

SEMBOLİK ÖNLEMLERİN YETERSİZ OLDUĞU ORTADA!

Ek seferler konulmadan yolcu sayısı, olması gerektiği gibi kısıtlanan toplu taşıma araçlarında minibüslere ceza yazılıyor, ancak milyonlarca yolcu taşıyan metro ve tramvaylara hala tıka basa yolculuk yapıldığı görülüyor. Peki bu virüs minibüslerde yayılıyor da, metro ve tramvaylarda bulaşmıyor mu? Yeterli ek seferler olmaması nedeniyle evine, işine, okuluna gidemeyen milyonların ulaşım sorunu nasıl çözülecek?

Açık alanlardaki park ve bahçelerde “insanlar bir arada oturmasın, virüs bulaşmasın” diye banklar yerinden sökülürken nasıl oluyor da hala kahvehane ve kafeterya gibi kapalı alanlarda, önlerinde bir bardak içecek olduğunda maskesiz olarak saatlerce oturulabiliyor, iç içe sohbetler yapılabiliyor? Bu virüs açık alanlardaki banklarda yayılıyor da, kapalı alanlardaki kahvehane ve kafeteryalar da bulaşmıyor mu? Nargilenin dumanından, o alan içerisinde bulunan tüm müşterilerin enfekte olmama ihtimali var mı?

İNSANLAR BİRBİRİNDEN NEFRET ETMEYE BAŞLADI!

Bir yanda “kendimden geçtim, aileme ve sevdiklerime virüs bulaştırırsam bunun sorumluluğunu ve vebalini nasıl taşırım” diyecek kadar hassas ve titiz vatandaşlar; diğer yanda da “gözümle görmediğim virüse inanmıyorum, bunlar şehir efsanesi” diyecek kadar hayretler içerisinde bırakan sorumsuzlar!

İşte bu noktada önlemlerin yetersizliği kadar, “her şeyden önce çözüm, insanların birey olarak kendilerinde” gerçeği ile karşımıza çıkıyor. Yani, zihniyet değişmeden hiçbir önlemin yeterli olması mümkün değil! Sultangazi’den Kadıköy’e, Beylikdüzü’nden Fatih’e İstanbul’un dört bir yanında her köşe başına bir kolluk kuvveti dikip cezai işlem takibi yapılamayacağına göre burada kamu vicdanı devreye giriyor!

Koronavirüs buhranı öyle bir hal aldı ki; maske takanların maske takmayanlara haklı nefreti, tersini düşündüğümüzde de takmayanların maskeyi kullananlara “abartmayın bu kadar” şeklinde sorumsuz yaklaşımı artık sokaklarda kendini daha çok hissettiriyor.

Henüz bir yıl öncesine kadar İstanbul sokaklarında insanların maskeleriyle dolaşacağı, sorumluluklarını yerine getirmeyenlerin insanların hayatını tehlikeye atacağını, dört bir yanda dezenfektanların bulunacağını, dükkanlara sıra ve sayıyla girebileceğimizi, ek sefer yetersizliği olması ile birlikte toplu taşıma araçlarının durakları pas geçerek milyonlarca yolcunun yürümek zorunda kalacağı aklımıza gelir miydi? Şüphesiz, hayır!

Peki önümüzdeki yıl ve sonrasında neler olacak? Kimbilir daha neler göreceğiz ancak bilimin ışığında tarihteki birçok salgın ve felaketin bertaraf edildiği gibi koronavirüste bir gün hayatımızdan çıkıp gidecek. En karamsar tabloda, sıradan bir grip vakası haline dönüşüp aşısı ve ilacı da olduğu için zamanında müdahale ile atlatılabilecek.

Ancak bilimsel araştırmaların bu sonuca ulaşması aşamasına kadar hepimizin çok dikkatli olmaması gerektiği ortada! En önemlisi, koronavirüs ile yaşamayı öğrenebilmeliyiz, öğrenebilecek miyiz?

İlgili Haberler