İSTANBUL'DAN HABERİNİZ OLSUN. OKUYUN, KEŞFEDİN İSTANBUL'U YAŞAYIN...

Dünyanın tek demir Ortodoks kilisesi 124 yaşında

yazar Pınar Baltacı

Dünyanın tamamı demirden yapılmış tek Ortodoks kilisesi olan Sveti Stefan Kilisesi diğer adıyla Demir Kilise, 124 yıldır ilgi çekici yapısı ve eklektik mimarisi ile Haliç’e yolu düşenlerin dikkatini çekiyor.

Avusturya’nın başkenti Viyana’da hazırlanan döküm ve metal aksamları gemilere yüklenerek Tuna Nehri ve Boğazlar yoluyla Balat’a getirilen ve Haliç’in kıyısına monte edilen Demir Kilise, dünyanın ilk prefabrik yapıları arasında yer alıyor. O dönemde 4 milyon gümüş levaya mal olan, mihrabı Haliç’e dönük kilise, 1896’da tamamlansa da, mimari bölme duvarı ikonostasisin yeniden tasarlanması dolayısıyla 1898 senesinde ibadete açıldı. Bulgar Ekzarhlığı Ortodoks Kiliseleri Vakfı bünyesindeki yaklaşık 300 kişi kapasiteli kilise, ilk günkü görkemiyle 124 yıldır sapasağlam ayakta duruyor.

Kilisenin giriş kapısının üzerinde 40 metre yüksekliğinde bir çan kulesi, Rusya’nın Yaroslavl şehrinde dökülmüş 3 kubbesi ve günümüzde 2’si kullanılan 6 çanı bulunuyor. Bulgar Ortodoks inanışının en büyük sembollerinden biri olmaya devam eden, 500 ton demir kullanılarak haç şeklinde inşa edilen kilise, yerli ve yabancı turistlerin yanı sıra tarih, kültür ve tasarım meraklılarının da ilgisini çekiyor. Zamanla demirleri oksitlenerek çürümeye yüz tutan kilise, merhum Kadir Topbaş’ın başkanlığında belediyenin katkılarıyla 2011-2018 yıllarında restore edilmişti. Kilise, 7 Ocak 2018’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin Türkiye ve Bulgar başbakanlarının katıldığı tören ile yeniden hizmete açılmıştı. Kilise görevlisi Aleksandr Masev, AA muhabirine, 19. yüzyılın başlarında başlayan milliyetçilik akımıyla, başta İstanbul olmak üzere Osmanlı coğrafyasında yaşayan Bulgar topluluğunun kendi dillerinde ayin yapabilecekleri bir kilise arayışına girdiğini, dönemin padişahının izniyle bugünkü kilisenin yerine ahşap bir kilise inşa edildiğini anlattı.

1898 YILINDA AÇILMIŞ

Zamanla Bulgar halkının çoğalmasıyla daha büyük bir kiliseye ihtiyaç duyulduğunu, ahşap kilisenin birkaç kez yandığını dile getiren Masev, şöyle konuştu: “Ahşap kilisenin yerine daha büyük ve daha ihtişamlı, taştan, kagir bir kilise yapılması planlanıyor. Bunun projeleri hazırlanıyor, projeyi hazırlayan kişiler de o dönemin önemli mimarlarından Fossati kardeşler. O kilisenin yapım aşaması başlıyor fakat kilise hiçbir zaman bitirilemiyor. Çünkü zeminin bataklık olmasından dolayı kagir binayı kaldırmıyor. Daha sonra yapılan çalışmalarla ‘buraya nasıl bir kilise yapabiliriz’ diyerek bir yarışma açılıyor. Bu yarışma sonucunda da dönemin Osmanlı Ermeni mimarlarından Hovsep Aznavur tamamen demir aksamlı bir projeyle yarışmayı kazanıyor ve 1892 senesinde tamamen kilisenin inşa süreci başlıyor. Yaklaşık 4-4,5 sene sürüyor kilisenin inşası. 1896 senesinde bitiyor, fakat buradaki ahşaptan yapılan ikonostasis kısmının kiliseye uygun olmadığına karar veriliyor, 1-2 sene daha onun yeniden inşası sürüyor ve 1898 senesinde kilise törenle açılıyor.”

İlgili Haberler