25 Mayıs Afrika Günü vesilesiyle Afrika’da yaşam standartlarını yükseltmek için projeler yapan ve hayata geçiren Tüm Afrika’nın Dostları Derneği (TADD) tarafından etkinlik düzenlendi.
Afrika Günü Küçükçekmece’deki Elite Word Business otelde birçok Afrikalı davetlilerin, bilim insanlarının ve Afrikalı öğrencilerin katılımıyla gerçekleşti.
Program Burundi halk dansı ile başladı . Devamında iki oturumda , altı panel ile devam etti . Afrika’nın farklı ülkelerinden gelen akademisyenler ve Türkiye mezunları, ülkeleri ve Türkiye-Afrika ilişkilerine dair görüşlerini paylaştı.
Program TADD Başkanı Dr. Bilgehan Güntekin , Sudan kökenli yazar Hayati İnaç , TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Rahman Nurdun, Dışişleri Afrika Genel Müdürü Nur Sağman , DEİK Başkanı Nail Olpak ‘ın açılış konuşmaları ile başladı.
“21. YÜZYILIN YÜZ KARASI OLARAK GÖZÜMÜZE ÇARPMAYA DEVAM EDİYOR”
TADD Başkanı Bilgehan Güntekin Afrika ile alakalı şunları söyledi: “Bugün yeryüzünde yaklaşık 1 milyar insan her gece yatağına aç giriyor. 600 milyondan fazla insanda obezite ile mücadele ediyor. Modern dünyamız ise her gün ürettiğinin yüzde 40’ nı çöpe atıyor. Maalesef aç yaşan insanların yarısı Afrika kıtasında yaşıyor. Ve içilebilir temiz su Afrika ‘ da büyük bir problem olmaya devam ediyor. Sahra altı çölünde yaşayan 800 milyon temiz suya ulaşmakta zorluk çekiyor. Tamamen ilaç ile tedavi edilebilir bir hastalık olan sıtmadan bugün yeryüzünde 450 bin kişi hayatını kaybetti . Yine maalesef bunun 400 bini Afrika kıtasında bulunuyor . Üç dört dolara alınabilecek olan sıtma ilaçlarına maalesef ki kardeşlerimiz ulaşamadığı için yaşamlarını yitiriyorlar. Bu da modern dünyanın sözüm ona 21. yüzyıl için yüz karası olarak gözümüze çarpmaya devam ediyor. Covit salgını döneminde gelişmiş dünya covit aşısı oranında yüzde 60’ı bulurken kıta Afrika’sında bu oran yüzde 3 ‘lerde kaldı . Dünyada ortalama yaşam süresi 72 iken Sahra altı Afrika ‘da 56 . Bunların yanı sıra , yeryüzünde çıkarılan madenlerin yüzde 90 ‘ nını barındıran kıra çeşitli yer altı zenginliklere sahip . Dünyada çıkarılan petrolün yüzde 10 ‘u , ekilebilir tarım alanlarının yüzde 16’ı Afrika ‘ da bulunmaktadır.”
“Kıta ne yazık ki yüzyıllardan beri demokrasi ve insan hakları öncüsü olduğunu iddia eden bir çok batılı ülke tarafından sömürülüyor . Hiçte hak etmediği yoksulluğun içine itilmiş durumda .”
“BİR DÜNYA VAR İÇİNDE AFRİKA VAR”
“ Bizler bugüne kadar çeşitli iyilik hareketleri içersinde yar alan farklı mesleklere sahip , farklı dünya görüşüne sahip bir grup insan olarak Şubat 2015 ‘ de bir araya geldik . Kurulduğumuz günden beri yüz binlerce Afrikalı kardeşlerimizin hayatına dokunmuş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Logomuza baktığınız zaman bazı şeyleri ifade ettiğimizi sanıyorum . Bir dünya var içinde Afrika var . Yani bizim dünyamız Afrika diyoruz . Renklerimiz lacivert be biz bu işte çok ciddiyiz diyoruz .”
“AFRİKALI KARDEŞLERİMİZİN HAYAT STANDARTLARI BİZİMLE EŞİTLENENE KADAR ÇALIŞACAĞIZ “
Afrikalı kardeşlerimizin hayat standartları bizim ile eşitlenene kadar çalışacağız diyen TADD Başkanı Bilgehan Güntekin “Derneğimiz ; ülkemizde Afrika farkındalığını ortaya koymak , Afrika ülkeleri ile ülkemiz arasında eğitim, sağlık ,ekonomi alanında iş birliğini arttırmak ve ihtiyaç olan alanlarda doğrudan yardımda bulunmak üzere kurulmuştur . Yani bizim iki farkımız var. Birincisi , sadece bir Afrika derneğiyiz. İkincisi , biz sadece Afrika ‘ nın yardıma muhtaç olduğunu değil aynı zamanda çok ciddi fırsatlar barındırdığını, ekonomik olaraksa Türkiye için çok önemli faktör olduğunu vurguluyoruz . Yani bizim birde ekonomi başlığımız var . Ve kendimize , Afrikalı kardeşlerimizin hayat standartları bizim ile eşitlenene kadar çalışmak için büyük bir hedef koyduk. Derneğimiz Afrika ‘ nın kalkınması ve modernleşmesi için yedi yirmi dört çalışan ve enerji harcayan bir dernektir. Gücümüz yettiği kadar kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz . “ dedi.
SUDAN KÖKENLİ YAZAR HAYATİ İNANÇ OKULLARDA ZORUNLU SÖMÜRGECİLİK DERSLERİNİN VERİLMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ
Okullarda zorunlu sömürgecilik dersi konulması gerektiğini söyleyen Hayati inanç düşüncelerini şöyle ifade, “ Liselerde zorunlu ders olarak sömürgecilik dersinin okutulması gerekiyor. Mutlaka ders olarak okumamız okutmamız gerekir. Dünyanın neresinde mazlum , sahipsiz varsa hep ilgi alanımızdadır. Her daim kalbimiz orada onlar ile atar . Biz onlara hizmet etmeyi canımıza minnet bilmişizdir . İşte bunu kendi insanında kendi gayet bir şekilde aktarabilmek , anlatabilmek ihtiyacındayız. Daha düne kadar akıl almaz sömürge hikayelerinin kahramanı olan sözde medeniyet, bize ders verir gibi duruyor . Ve biz bunu haketmiyoruz . İşte bizim ikinci bir derse ihtiyacımız var . İlk başta söz ettiğim zorunlu ders ile de bağlantılıdır . Bu zorunlu dün dersleridir. İşte bu iki noktada eksiklerimiz var . Batı medeniyeti ile aramızda bir karşılaştırma yapılır ; onlar bir tavuk yapar mahalleyi ayağa kaldırır bizimkiler at gibidir tay doğurur sesi çıkmaz . Biz kendimizi bile kendimize anlatmakta biraz yavaş kalıyoruz . O konuda biraz uyanıklığa ihtiyacımız var. “
