İstanbul Büyükşehir Belediyesi Avcılar ve Silivri’de yapı tarama testi gerçekleştirdi. İncelenen binaların yüzde 20’sinin yıkılma riski bulunduğu tespit edildi. Malum gerçeği daha da trajik hale getiren ise, bina sakinlerinin “çürük olduğu anlaşılırsa yıkım kararı verilir” düşüncesiyle tarama testine izin vermemesi!
Haberİstanbul olarak bu haberimizi “binaların yüzde 20’si yıkılacak” şeklinde verebilirdik. Ancak şu bir gerçek ki, uzmanlar kadar vatandaşlar da yıllardır oturdukları yapıların dayanıklılığını, daha doğru bir terimle “dayanıksızlığını” biliyorlar, farkındalar. Sorunun kaynağına indiğimizde karşımıza “yoksulluk” gerçeği çıkıyor.
1 MİLYON TL’LERİ OLSA, ONLAR DA SIFIR DAİREYE TAŞINMASINI GAYET İYİ BİLİRLERDİ!
Sadece Avcılar ve Silivri’de değil; Üsküdar’dan Kadıköy’e, Fatih’ten Esenyurt’a, Ümraniye’den Kartal – Pendik’e İstanbul’un dört bir yanında risk büyük!
Milyonlarca İstanbullu için deprem, kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Haberİstanbul olarak içerisinde yanıtları da bulunan şu soruları sorarak yüzleştiğimizde ise bakın karşımıza hangi gerçekler çıkıyor;
- Paraları olmadığı için asgari ücret ile başını soktukları evlerinden dışarı çıkamayan yüzbinlerce aile, ölümü beklemek ve facia riski ile dans etmek yerine 1 milyon TL’leri olsaydı, yeni yapılmış sağlıklı bir daireye taşınmazlar mıydı?
- Bir mucize olup yoksulların aniden milyonlarca TL’si olsa, İstanbul genelinde riskli yapıların yıkılıp yeniden yapılması için yaklaşık 15 – 25 yıl arasında bir inşa sürecinin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Bu süre içerisinde şiddetli bir deprem olmayacağını kim garanti edebilir, sağlıklı yapı stoğumuz yeterli mi?
- 10 yıla yaklaşmasına rağmen çözüme kavuşturulamayan Fikirtepe’de kentsel dönüşüm sürecinde bir kısım onlarca katlı bina yükseldi. Zenginler, son yönetmelikle inşa edilmiş dairelerine taşındı, bu arada şanslı bazı aileler de çürük gecekondulardan plazalara geçerek yeni bir hayatı karşıladı. Çözülemeyen sorunlar nedeniyle banliyölere taşınan aileler ise, uygun bütçeli olması için 40-50 yaşındaki apartmanlara girmek zorunda kaldı. Zengin kendini garantiye aldı, yoksul ise canından geçti, işinden ve düzeninden olmamak için “İstanbul’da nasıl ikamet edebilirim” gerçeğinin peşine dönüştü. Bu, gerçekten bir kentsel dönüşüm mü; yoksa sadece bir “değişim mi”?
- İnşaat aşamasında yapı denetimleri yeterli mi? Türkiye’de yarım asırdır müteahhitler, adeta “ahbap-çavuş” ilişkisi ile parasını verdikleri firmalara inşaatlarını denetlemeye sokabildiler. Böylesi riskli bir tabloda milyonlarca yapı nasıl güvenilir olabilir?
- TOKİ, alt gelir grubu ve orta gelir grubu için adeta “hayat kurtaran” projelere imza atıyor, 20 yıla varan vadeler ile İstanbullular, kira öder gibi kendi evlerinin sahibi olabiliyor. Ancak bu çalışmalar, sembolik ve şehir merkezlerinin daha çok dışında kısıtlı alanlarda gerçekleştiriliyor. TOKİ’nin bu imkanları, insanlar düzenleri bozulup kilometrelerce öteye taşınmadan mahalle aralarında, semtlerde “yerinde dönüşüm” ile gerçekleştirilemez mi?
- Evlerine aylık 2.400 TL – 3.000 TL giren ailelerin ev sahibi olabilmesi için, yerli imkanlar ile aylık taksit tutarları 500 TL – 800 TL bandını aşmayan güvenli yapılar, devlet destekli inşa edilip topluma kazandırılabilir mi?
İBB, DEVASA BİR ÇALIŞMA YÜRÜTÜYOR!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 39 ilçede 790 bin binada yapı tespit denetimi gerçekleştirecek. Rekor seviyedeki çalışma, İstanbul’un kentsel dönüşümü için ciddi bir veri tabanı özelliği taşıyacak.
İBB Deprem Risk Yönetimi Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Tayfun Kahraman’ın; yapılmak istenen tarama testine bazı bina sahiplerinin karşı çıktığına dikkat çekmesi de, deprem gerçeğine yönelik hafızalarda “unutulmayacaklar” arasında yerini aldı.
ÜCRETSİZ DEPREM TESTİNİN DOĞRULUK ORANI YÜZDE 98
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin örnek çalışmasında yapı tarama testinin doğruluk oranının yüzde 98, çalışmanın da ayrıca ücretsiz olduğu açıklandı.
